Adet (regl) ve lohusalık hâlindeki bir kadının namaz kılması ve oruç tutması haramdır. Bu durumdaki kadının namazı ve orucu sahih olmaz. Fakihler bu konuda görüş birliği içindedirler (Şâfiî, el-Ümm, 1/76-77; Sahnûn, el-Müdevvene, 1/151; Haddâd, el-Cevhera, 1/29; İbn Hazm, el-Muhallâ, 1/380; Merğinânî, el-Hidâye, 1/33-34; İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/223-224; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/371; Şevkânî, es-Seylü’l-cerrâr, 1/300). Âdet süresince terk edilen namazların kazâ edilmeyeceği, oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da bütün mezheplerin görüş birliği vardır (İbnü’l-Münzir, el-İcmâ‘, 47-48; Nevevî, Şerhu Müslim, 4/26; San‘ânî, Sübülü’s-selâm, 1/105; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, 1/123).
Söz konusu icmânın dayanağı Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hadisleri ve sahabe uygulamasıdır. Nitekim Hz. Âişe bu konuda kendisine sorulan bir soru üzerine; Resûlullah döneminde âdet gördüklerinde tutmadıkları oruçları kaza etmekle emrolunduklarını, kılmadıkları namazları ise kaza etmekle yükümlü tutulmadıklarını söylemiştir (Buhârî, Hayız, 20 [321]; Müslim, Hayız, 69 [335]).
NİYETLİYKEN ADET OLMAK ORUCU BOZAR MI?
Kadınlar adet ve lohusalık denilen özel hâllerinde namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Daha sonra tutamadıkları oruçlarını kaza ederler.
Oruca niyetlenen bir kadın, gün içerisinde âdet görmeye başlarsa orucunu bozar, temizlenince bugünün orucunu da kaza eder (Merğinânî, el-Hidâye, 1/126). İftar vaktine kadar oruçlu gibi davranılması doğru değildir. Ancak Ramazan’ın hassasiyetine riâyet ederek başkalarının yanında yiyip içilmemesi uygun olur.